14 Şubat 2013 Perşembe

Burası Dünya ve Biz Artık Çok Sıkıldık...


"Hepimiz ölüme inanırız da öleceğimize inanmayız",ne güzel söylemişler
ne kadar da çarpıcı ve anlayamadığımız BÜYÜK-TEK gerçek......

Sık sık dinleyip,rahatlatan,aklımı başıma getiren,çok güzel eserlerden biri;

ELLERİMİZİN BÜYÜK BOŞLUĞU

Burası dünya ve biz artık çok sıkıldık Alıp başımızı sana gelmek istiyoruz Sana gelmek Sana gelmek, orada kalmak istiyoruz Çok unuttuk hatırlamak istiyoruz Başımızın okşanmasını gözyaşımızın silinmesini, Kolumuza girilmesini istiyoruz Yağmurunu ve meleklerini yeniden istiyoruz Rüzgarın sesini, ırmağın sesini Dağların dağ, denizlerin deniz, kadınların kadın, çocukların çocuk Erkeklerin erkek, ekmeğin ekmek olduğu bir dünyayı yeniden isterken Seni istiyoruz aslında. bunu söyleyemiyoruz 

Her yer gece, çok gece 
Ve biz meleklerini istiyoruz rabbim 
Çok yenildik yetmez mi? 
Bir bankanın önünde, bir koltuğun altında, bir ziyafetin ortasında 
Bir günahın tenhasında 
Büyütüp durduk siyahı 

Gece gece gece 
Her yağmur tanesini bir melek indirirken yer yüzüne 
Her yalanı yüz şeytan taşıyor olabilir mi ? 
Bilmiyoruz 
Çünkü 
Bilincimiz içerken binlerce yılın karmaşık şurubunu 
Kameraya bakıp kalabalık şeyler söylemek 
ve gülümsemekle meşgulüz şu an 
Sonra oturup düşüneceğiz bütün olanları 
Yusuf’u düşüneceğiz, Yakup’u, Musa’yı 
İsa’yı düşüneceğiz, Nuh’u ve öbürlerini ve Efendimizi 
Efendimizi ! 

Kuyular kuyular kuyular kazdık 
Bir nefes üflemen için yer yüzü bataklığında sazdık kestik 
Kendimizi deldik yaktık 
Sonra sana değil dünyaya aktık 
Dünya ki mescittir biz onu otel yapmışız 
Kalktık ki yenilmişiz değişmişiz azmışız 
Bir sızı kalmış içimizde başka bir şey yok 
Bu sızıdan yol bulup kapına dayanmışız 

Bir çocuk oyuncağını alamamış 
Bir kız sevdiğini saramamış 
Bir anne kollarını açıp bekliyor oğlunu 
Bir adam paramparça bir çift göz için 
Birisi ekmek götürememiş evine birisi aşk 
Birimiz dünyayı kurtaracak 
Birimiz yarını 
Birimizin aklı tutuşmuş yanıyor 

Geldik işte bunlar ellerimiz 
Açılmış bak bilirsin ne diye 
ki bilirsin biz bu ellerle neler işledik 
Açtık işte bunlar ellerimiz 
Burası dünya 
Şu biziz 
Bunlar da ellerimiz 
Öyle açık öyle acemi öyle boş 
Öyle mahcup öyle dalgın öyle boş 
Öyle boş 

Senin değil miyiz hepimiz ? 
Senin değil mi her şey 
Alırsın kime ne verirsin kime ne ? ve bu açtığımız eller senin değil mi? 
Senin değil miyiz rabbim 
Bir yıldız bir ağaç bir buğday tanesi kadar 

Kimsesiziz kime gidelim 
Yaralarımız var kime 
Sıcak bir şey arıyoruz kime 
Merhamet istiyoruz kime 
Bağışlanmak istiyoruz kime gidelim 
Sorumuz ve cevabımız aynı değil mi? 
Yorgunuz kaybetmişiz dalgınız kırgınız küsmüşüz 
Bu çocuklar birer birer kaybolurken sisler içinde kime gidelim 
Çok yürüdük yollar kayboldu yol olduk sana geldik 
Ne getirdin deme bize senden başka neyimiz varsa o bizim yokumuzdur 

Geldik işte bunlar ellerimiz 
Bunlarda ellerimizin büyük boşluğu 
Beş duygum harab, altı yönüm harap 
On parmağımda on acı ya Rab 
Denize dalan bir desti nasıl tahammül etsin suya 
Fırlattın beni dünyaya 
Yeniden al kucağına, çağır beni yeniden 
Ve saman çöpünü kasırgada bırakma 
Büyük bir kapının önünde bir karınca vurmuş kapıyı bekliyor 
Kapı açılacak yoksa niye var 
Rahmet örtecek günahı 
Geride kalacak gazabın adımları 
Duyulacak büyük bahçenin o büyük şarkıları 
Sunulan şarabı çekinmeden içeceğiz 
Görüneceksin durmadan kendimizden gececeğiz 
Görüneceksin her şeyimizle sana göçeceğiz 

Ol dedin olduk senden 
Gel dedin geldik sana 
Başımız yerde 
Açtık ellerimizi sevgilinle birlikte 
Bize bak çekip çıkalım uçurumlardan 
Bize bak çıkalım dünyanın bütün kulluklarından 
Parçansak al bizi bir daha ayırma evinde uyuyalım 
Yabancıysak dost ol bize senden ayrılmayalım 
Elimiz açık başımız ve ruhumuz secdede durmuş bekliyoruz 
Sevdiklerin aşkına sevenlerin aşkına 
İnşirah inşirah inşirah 
Ayetin değil miyiz ya ALLAH... 
Mevlana İDRİS
 





Dinlemek isteyenler için Usta İbrahim SADRİ yorumuyla...


Allah'ım ne olur inşirah ver kalbime....(amin)
Selametle..






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder