22 Haziran 2013 Cumartesi

KADIN - ERKEK ve ŞEYTAN



Ümmetim için en korktuğum şey kadın fitnesi ve maldır buyuruyor Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem..

Zamanımızda kızlar, hemcinslerinden çok erkek; 
erkekler de hemcinslerinden çok kızlarla arkadaşlık kuruyor. 
Her türlü fuhşiyata bulasan gençlik, nene ve dedelerinin dindarlığını öne sürüp kendini temize çıkaramaz. 
Gençler bir yana ebeveynler bile rahatça bu tuzağa düşüyor. Konu Komsu, akraba ziyaretleri ziyadesiyle haram tescilli devam ediyor. Nur süresinde mahremimiz olan on sekiz bizlere bildiriliyor. Bunlar dışında namahrem ile yalnız kalmak konuşmak -hatta en basta emredildiği gibi gözlerimizi haramdan sakınmamız gerekir- haramdır.. 
Aileler arası ziyarette kadın erkek ayrı odalara geçmesi gerekir.. İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki: Arada perde olmadan , meclislerde, misafirliklerde ve diğer yerlerde kadınlarla bir arada bulunmak gibi fesat tohumu yoktur.. 

Âlâ bin Ziyad der ki: Hiçbir kadının örtüsüne bile bakma, kalbine şehvet bir arzu düşer. Kadınların elbiselerine, örtülerine bakmaktan, onların güzel kokularını koklamaktan , seslerini duymaktan, hatta haber duymaktan onlardan haber almaktan ve sen onları görmesen, onların seni göreceği yerlerden geçmenden kaçınmak vaciptir, lazımdır. Çünkü onları görmek olan yerde kalbe şehvet tohumu ve fena düşünceler saçılır..(1)
Kadın erkeğin bir arada bulunmalarının zararları yazmakla tükenmez.. Ailelerin gönlünü hoş tutmak için namahremlerle beraber oturup, sohbet etmek, kendini bile bile ateşe atmaktır. Hadis i şerifte; Eşin dostun gönüllerini yapmak için kendini günaha sokmak ve ahiretin sonsuz azaplarına atılmak, aklı olanın yapacagı iş değildir. Bu afete yakalanmış İzmir Bornova'da yaşayan bir genç kadının itiraflarını sadeleştirerek sizlere sunuyorum:


"on uç yasında kocam beni kaçırdı. Çok mutlu bir evliliğim var, bir kızım oldu. 25 yasıma kadar hiç şikayetim olmadı. Kocam komiser oldu. Ankara'ya taşındık. Eşim, erkek arkadaşıyla ve onun eşiyle bize geldi. O kadını görünce kendi halimden utandım. Kendimi küçük gördüm. Esime; bana aynı kıyafet ve süsleri alması için baskı yaptım. Kocam çok dürüsttü. Başka kadınlara asla bakmazdı. Derken biz o çift ile aile dostu olduk, sıkça gidip geliyorduk birbirimize. Onların evine davetli olduğumuz bir gün , kendimi ahırdan çıkıp saraya giren biri gibi hissettim. Yemek yerken, ev sahibi adam, kocama, 'biliyor musun eşin çok güzel' dedi. Esim sakayla karşılık verip sohbeti sürdürdüler. Zamanla benim o kadından neyim eksik?diye soruyordum . Bir gün kocam nöbetteyken kapı çaldı, gelen komiserdi. Bana bir hediye getirip; "Bunlara sen karımdan saha layıksın" dedi. Adama kandım, bende lüks bir yaşam istiyordum. Olanlar kocamın kulağına gitti. Gece nöbetteyken bizzat kendisi gelerek bizi bastı. Olanlar o gün olmuştu. Kocamı seviyordum. Onun yüzüne hiç bakamadım. Kızımı da artık göremedim. Ankara cezaevine kondum. Hayatım mahvoldu."(2)diyerek devam ediyor kadının sözleri. Cezaevinden sonra pişmanlığı kat kat artıyor. Bu olayı kitabına alan yazar Şu yorumu yapıyor: 



" Bu demek değildir ki , her 'desinler' hastası olan, kötü yola düşecektir. Belki fuhşun kötü yoluna düşmez ama, başka bir kötü yola düşeceği muhakkaktır."

Şeytanın tuzaklarından bir tuzak olan karma buluşmalardan, vahşi bir Aslandan kaçar gibi kaçalım.
Ves'selam...
(İslami Tesettür Nasıl Olmalı-Havva)

(1) kimyâ-i se'âdet - imam- ı Gazali rahmetullahi aleyh
(2) önce soru sorarlar - Emine şenlikoglu
(3) mektup dergisi ,s11

3 yorum:

  1. ne güzel yazmışsınız.
    her yerde moda yazıları görmek bir süre sonra insanı skıyor tebrik ederim sizi

    YanıtlaSil
  2. Ne güzel bi post farkına varanların olduğunu bilmek görebilmek buradan da inanın insana bi başka huzur veriyor.. Rabbim cümlemizi haramlardan korusun yaklaşmayı hiç nasip etmesin inşaAllah ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) aminnn...Şu zaman artık korunmak o kadar zor ki her taraftan saldırı var adeta....
      Allah sonumuzu hayr etsin...

      Sil