1 Mayıs 2013 Çarşamba

Ne ki bu MİM

Konumuz:Çocukken oynadığımız oyunlar...



Sevgili Can'Dost ben ne anlarım mimden mimden...:)
Teşekkür ederim yine de beni mim'lediğin için...
Böyle söyleyince kötü geliyo kulağa,Şişlemek gibi bişi bu mim'lemek sanki..:)
Ahhhh o eski günler,dedim şimdi,kendimi Seksen yaşında gibi hissediyorum böyle bakınca...
Ne güzeldi o günler.....
İnsan hiç büyümez sanıyor ama o kadar hızlı geçiyor ki yıllar sadece derin özlem bırakıyor geride....


Şanslı tayfadanım sanırım anasınıfına gittiğim için.

o zamanlar şimdiki gibi değil,çok azdı..

Çok güzeldi,vıcık vıcık yaptığımız oyun hamurları,


Kafadan kafaya uçan peluş hayvancıklar,

Sonradan adının lego olduğunu öğrendiğim o renkli oyuncaklar...

Ve balıklarımız vardı,akvaryum camından her türlü rahatsızlığı reva gördüğümüz...

Ve yanakları al al olan,hep "elma yedim ondan böyle oldu" diyen değerli
Emel öğretmenimiz......:)

Hiç parkı,yeşilliği oyuncakları olmayan bi şehirde çocuk olmak zor,Tabi insan o zaman bilmiyo,hiç görmeyince eksikliğini de farketmiyor...

  8-10 yaşındayken 1-2 park yapıldı,tabi ben de her çocuk gibi eve gir,çantayı at,yemek ye fırla dışarı kuralını bozmadım...Parkın ortasına kurulu örümceğin içinde her türlü akrobasi hareketini denediğimiz,salıncak kuyruğuna girdiğimiz ve tahterevalliden birbirimizi nasıl düşürürüz hesabı yaptığımız günlerimiz oldu.....
Akşam yaklaştı mı eve...

*Yedi kule dediğimiz yedi yassı taş ve topla oynadığımız oyun sayesinde bütün sokakları çığlık çığlığa koşturarak toptan kaçardık

*İp atlama diye başlayan sonra da,üçgeni,karesi  olan,türlü türlü şarkı ve türkülerle basarak,basmayarak her türlü şekile girerdik..

*Can,namı diğer yakar top,bizde yaktık tabi birbirimizi...:)

*Körebe,bazen saklanacak köşe, duvar ararken daha açardı gözünü ebe,tabi mızıkçılık var o zaman,hemen
-saymıyorum,ben daha saklanmadım bahanesiyle bi 10 daha saydırırdık..:)

*Burda gar,dediğimiz büyüdükten sonra adının literatürde bilye olduğunu öğrendiğimiz renkli camlarla çukura(kortık) taa uzaktan hedef alarak,çukura bilye doldurma çabası da oyundu bizim için...

Eskiden zengin,fakir ayrımı yoktu,bütün çocuklar hep birarada oynardık,Kimse kimsenin babasının ne iş yaptığını bilmez,ayakkabı markasıyla ilgilenmezdi...

Taso niyetine soda kapaklarını taşla ezip düzleştirdikten sonra o kapaklarla neler neler yapardık....:))

Ne pismişiz yaa,düşününce her türlü,kir,toz,çamur... dar sokaklar...bütün gün yapmadığımız şey kalmamış...

Sigara folyolarından top mu yapmadık,küçük boncuklardan bileklikler,yüzükler mi yapmadık(şimdi nasıl yapıldığını hatırlamıyorum bile),sokaklardan şişe kapakları toplayıp delip ipe mi dizmedik,bayramlarda şeker kabuklarını taşla presleyip halılar mı yapmadık......

Ve tabi her kız çocuğunun vazgeçilmezi sindy bebek,hertürlü kumaştan(çoraplar tercihimdi)çeşit çeşit kıyafetler tasarlayıp,dikimini yapar ve günlük üstünü değişirdim...:)

Ha bide evin içinde yastıklarla trencilik en favori oyunlardandı ben için...

Bu garip gelebilir ama,evimize çok yakın olan mezarlıktan ötürü mezarlıkta dolaşmaktan da çok hoşlanırdım,çok sakin,kuş sesleri.... hep huzur verir mezarlıklar hele de bi yakınınız varsa... şimdi bile........

Ne çok yazdım yaa,çenem düştü....En önemli şeyi unutmadan yazayım çok uslu bir çocuk olduğumu herkes bilir,söyler...öyleydim dee...Hiç cam kırmadım mesela,istisnalar hariç kavga etmedim,küfür v.s. hiç bilmedim..MaşaAllah bana yaaa....Tüm çocukluk sırlarımı ifşa ettim,bu kadar yeter ....
Selametle..

5 yorum:

  1. anlarmışsın işte, bak ne güzel olmuş :))
    artık sana 'zengin bebesi' dediğimde ispatım olacak elimde!! şu mimi yazan onca insan var, bir tanesi bile ''anaokulu'' ya da ''anasınıfı'' demedi!!!
    o soda kapaklarını bende yapardım ama, annem eve sokmazdı :(
    her günün sonunda arkadaşlar paylaşırdı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Şu ana kadar sanki ıspat bekliyodun,gitmek lazımmış,gittim bende....
      Bizim gönlümüz zengin...:)))
      Bizim sokakta taşlarla hazırladığımız zulamız vardı oraya saklardık,ertesi gün alınmak üzere...
      Yaa unutmuşum bak bi de çamurdan telsiz-telefon yapardık,...:)

      Sil
  2. Hala mim'in kelime anlamını çözemedim bende. Bir mimdir gidiyo :)
    Ne kadar saf ve temizmişiz, şimdi ki çocuklar cin gibi ayakkabısına bakınca markasını anlıyo. Biz hiç bakmazdık öyle şeylere, toprağımıza çamurumuza bakar koşar oynardık deli gibi. Sabah çıkar akşam eve girerdik bişeycikler olmazdı. Şimdi çocuğu sokağa bırakamıyorsun komşuya bile emanet edemiyorsun. Bilgisayar oyunlarından hala nefret ederim şimdi ki veletler sanarsın bilgisayarla doğmuş.
    Biz gerçekten çok şanslıymışız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) al benden de o kadar,kulağa kötü geliyor,(farklı fikirlerin buluşma noktası diyelim kısaca..)
      Eskiden...diye başlayan cümleler sıkıcı olur genelde ama gerçekten eski günlerin tadı başkaydı..Çok güzeldiiiii:)
      Kesinlikle haklısın çok şanslıydık...:)
      Yeni nesil,çabuk harcayan,kıymet bilmeyen piss çirkin bişi oluyoo:( Allah sonumuzu hayr etsin

      Sil
    2. Aminn..
      Çok güzel oldu -farklı fikirlerin buluşma noktasında- çocukluğunu anlatmak :)
      Geriye dönüp bakınca bol bol mutluluğumuz var maşallah :)

      Sil